24 Mayıs 2016 Salı

AMSTERDAM VE BRUGES





Amsterdam 13. Yy' da bir balıkçı köyü olarak kurulmuş. "Tanrı dünyayı yarattı Amsterdam'ı Hollandalılar" diye bir atasözü var. Çoğunluğu ateist olan bu ülke için yerinde bir söz olmuş. Azimli insanlar vesselam. Denizin üzerine 10 milyon kazık çakarak kurdukları bu güzel özgürlükler şehrinin güzelliklerini ben de görmek istedim. Geceleri de gündüzleri gibi enerjisini sürdüren bu şehirde özellikle sanatsal açıdan görülmesi gereken bir çok gezi noktası mevcut. İnsandan çok bisikleti olan şehir ünvanını kazanan bu şehri gezmeye başlayalım.

Öncelikle vize işlemlerimi nasıl hallettiğimi anlatiim. Schengen vizesi için telefonla, konsolosluğa giderek ya da aracı kurumla randevu almak gerekiyor. Gerekli belgeleri konsolosluk sayfasından öğrenebilirsiniz. (Sayfanın altında linki paylaştım.) Biz kurum aracılığıyla randevumuzu aldık. Schengen vizesi için uçak gidiş-dönüş bilet rezervasyonu şart. (Uygun uçak biletlerini de Momondo sitesinden bulabilirsiniz. Sayfanın altında linkte) Gidiş dönüş uçak biletlerimizi de vize başvurusunun arasına koyduk. Otel rezervasyon çıktılarını da dosyaya koymayı unutmayın. İlk kez Shengen vizesi alıcak olanlar randevuya gidip parmak izi vericekler. Daha sonrasında bu işleme gerek kalmadan aracı kurum ile bu işi halledebilirsiniz.

İlk kez gittiğim Amsterdam, Hollanda’nın ekonomi, kültür, sanat ve turizm merkezi. Bu güzel kent, kanalları, tarihi evleri, sanat müzeleri, modern yaşamı, kozmopolit halkı, gece eğlencesiyle Türkiye’den en çok gidilmek istenilen yerlerin başında yer alıyor. İster tarih-kültür meraklısı olun, ister özgürce eğlenmek isteyin veya peynir gurmesi olun, Amsterdam’a bayılıcaksınız. Avrupa kentinin sakinlik ve zarifliğini beğeniceksiniz.

Türkiye’ den havalanıp yaklaşık 3 saatlik uçuştan sonra Schipol hava alanına iniş yaptık. Uçaktan inince havaalanından ya da otele gidince ilk işiniz kalıcanız gün kadar bilet alın. Biz otele gidince 4 günlük ulaşım bileti için 17 euro ödedik. Bu bilet metro, tramvay ve bazı otobüslerde geçerli. Eğer Amsterdam Card alırsanız (1 günlük 38 €, 2 günlük 48 €, 3 günlük 58 €) ulaşımın dışında bazı müzelere ve kanal turuna ücret ödemezsiniz. (Link sayfanın altında)Ayrıca cafe ve restoranlarda da indirim yapılıyormuş. Biz müze ve kanal turu biletlerimizi daha önceden aldığımızdan sadece ulaşım için bilet aldık. Bu biletleri ulaşım aracındaki makineye okutarak geçiyorsunuz. Unutmayın kontrol ediyorlar. Metro- tramvay ağında kaybolmak istemiyorsanız mutlaka GVB app' ini indirin.(Linki sayfanın altında) Ulaşımda hayat kurtarıyor. Benim gibi yön bulma konusunda zayıf olan kişilere yardımcı bir application. JHer ulaşım aracı Amsterdam’da mevcut  tren, tramvay, feribot, metro ve otobüs. Ama bir turist olarak muhtemelen en çok tramvay ve otobüsü kullanacaksınız. 





Havaalanından trene daha sonra da taksiye binerek otelimize gittik. Merkeze biraz uzak olsa da şık bir otel. Corendon Vitality Hotel Amsterdam. Otelimiz çok temiz ve fiyatına göre iyiydi. Ortaklarından biri Türk olduğundan resepsiyonda Türkçe konuşan birileri mutlaka oluyor. Ayrıca kahvaltıda da Türk esintilerini hissedebiliyorsunuz. (Mesela ince belli bardak. J )
http://corendonhotels.com/corendon-vitality-hotel-amsterdam/



Kahvaltısı çok çeşitli ve lezzetli. Omletlerine bayıldım. Otel için söyleyebiliceğim tek olumsuzluk lokasyonu. Bir dahaki gelişimde merkezde kalmayı tercih ederim. 
Haritayı çözmeye çalışırken 




DAM MEYDANI

Amsterdam' a yakın gidebiliceniz şehir ve kasabalar var. Biz 4 gün 3 gece zaman ayırdık. 1 günü Amsterdamşında geçirdik. Dediğim gibi burada da yapılacak daha çok şey var ancak biz bu 4 günde en önemli highlightları görme gezme imkanı yakaladık. Eğer sadece birkaç gün ayırdıysanız bu büyülü şehre, benim tavsiyem bot turuyla şehri keşfe başlamanız ve şehri yürüyerek ya da bisikletle keşfetmeniz  ve kanal boyu keyfi yapmanız.

 






Daha önceden biletlerini Get Your Guide sitesinden aldığımız Madam Tussauds müzesine gittik. Söylendiği gibi tüm günümüzü almadı. Yaklaşık 1 saatte gezip, fotoğraf çekip buradan ayrıldık. Tabi tüm balmumlarıyla özel fotoğraf çekmek isterseniz gün yetmeyebilir. J
MADAM TUSSAUDS
 


Buradan çıkıp coffee shop' a gittik. Sırf Amsterdam' a özgü olmayan, Hollanda' nın hemen her şehrinde görülen, her türlü criminal tipi bulabiliceniz ilginç bir mekan. 

Kalverstraat: Şehrin alışveriş noktası burası. Araç trafiğine kapalı.  Dünyanın en ünlü markaları burada bulabilirsiniz.

Leidseplein Meydanı: Şehrin en hareketli noktalarından birisi. Kafe ve restoranların sıkça olduğu bir yer. Ayrıca Vondelpark' a çok yakın.

Akşam yemeği için tercihimiz makarna, pizza ve şarap oldu.


Yirmi dakika önce dolunay çıktı. Biz de bir kanoya atlayıp, dolunaya doğru yola çıktık. 

 

Ara sokaklarında turlayıp, hediyelik eşya dükkanlarına baktıktan sonra dinlenmek üzere otelimize döndük. Ertesi gün yorucu bir gün olucak, dinlenmeliyiz. 

 Bruges gezisi için erken kalkıp Central' da tur şirketinin bulunduğu yere gittik. Yolumuz uzun olduğu için yanımıza su ve yiyecek bir şeyler aldık. Tüm yol boyunca rehberimiz tüm anlattıklarını 3 dile çevirip hiç susmayarak küçük çaplı bir rekora imza attı. J Uzun bir yolculuğun sonunda Bruges' a vardık.
 

BRUGES EVLERİ

Nehrin üzerinde kuşlar. Burada çok yemek bulmuşşımarmışlar.  Fotoğraf çekiyorum çekmesine de, hikaye lazım bu karelere.  Başımdan müzikaller, müzeler, müzikler geçsin diye geldim bu şehre.




Bruges Belçika’ nın kuzeyinde yer alan rüya gibi bir şehir. Avrupa Birliğinin başkenti olan Belçika’nın en tarihi şehirlerinden biri, 12. yy’da Avrupa’nın ticaret merkezi olmuş Ortaçağ’dan kalma bir kent düşünün.  12.yy’dan kalma tarihi yapıları ile Ortaçağ şehri olan ve Unesco tarafından koruma altına alınmış, çokça kanallarıyla ünlü olan bu yer kanallar şehri olarak da biliniyor. "City of Bridges" Ayrıca Bruges söylenildiği gibi aşıklar şehri. Vardığınızda söylenilenlerin az
oldu
ğunu şünüyorsunuz. Kendimi farklı hissettiğim ender yerlerden. Kendi masalının içindesin. Mutlaka gezilip görülmesi, bol bol fotoğraflanması gereken bir yer. Tarihi, dokusu, evleri, yapıları, kilise ve binaları, hayranlık uyandırıyor. İlk şaşkınlığımızı üzerimizden attıktan sonra bu güzel sokakları gezmeye başladık. Alışveriş yapabiliceniz şipşirin dükkanları, çikolatacıları var. 
El yapımı hediyelik eşya dükkanları



Yemek olarak midye sevenler için sarımsaklı güveçte pişen, içinde kabak, soğan ve havuç olan yemeği yedim, lezizdi. 
Güveçte Midye



Belçika Waffle ' nın metnini çok duydum. Yemeden olmaz. Anlatılanlar kadar varmış. Enfes! Yanında gelen ikramlar da güzeldi.
 

Burası bir dükkan ama ben bayıldım o yüzden yazmak istedim.
 Buradaki her şey el yapımı ve tüm yıl açık Christmas dünyası.




Tüm kaybolmalarımız, fotoğraf ve videolarımız, alışverişimiz de bittikten sonra dönüş için Bargeplein denen tur otobüslerinin toplandığı yeri aramaya başladık. (Buradan bol bol çikolata almayı da ihmal etmeyin. Özellikle meyveli çikolatası çok güzel.) Başta güzel gidiyorduk fakat son sokak ayrımına gelince karıştırdık. Ufak çaplı( ufak dediğime bakmayın) bir korku ve panik yaşadıktan sonra İstanbul ve Almanya' dan aldığımız yardımlarla yolu zor bulduk. Bruges yolu biraz uzak olduğu için (250 km) 1 günümüzü oraya ayırdık. Saat17:00 de tur otobüsüne zor yetişsek de binebildik.
BRUGES
Çikolata Kokulu Sokaklar
Bir şey düşünmemeye çalışıyorum. Çünkü hissettiğim şey güzel ve bu bana yeter.

t HELLÖÖÖÖÖ t




 Kafasında sorusu, masasında dostu olanlara..  

Dönüş yolunda biraz dinlendiğimiz için Amsterdam Central'da bişeyler içmek için oturmaya karar verdik. Arka sokaklarda bulduğumuz bir yere oturduk. Yerel biralarından içtik.
                                               


 Ertesi gün Rijksmuseum, Van Gogh, Dungeon ve kanal turu gezileri yaptık. Rijksmuseum' u zamanımız yetmeyeceği için gezemedik. Etkileyici bir yer. Oradan çıkıp Van Gogh Müzesi' ne gittik.

RİJKSMUSEUM

VAN GOGH MUSEUM
Van Gogh' un mektuplarının olduğu alan










Yine daha önceden biletlerini aldığımız için kolay geçişten girebildik. Van Gogh Müzesi' ne gitmeden hayatını ve yaşadıklarını mutlaka okuyun. Van Gogh’un da kullandığı estetik boyaların önemli bir özelliği geçen yıllarda orjinal rengini koruyamamasıymış. Yani pembeler, yeşiller, maviler daha sonra başka renklere dönüşüyormuş.
 
 
 
 
 



Bilmiyorum resim yaptığım için mi, Van Gogh’ un eserlerini sevdiğimden midir, çok etkilendim. Hayatını resmettiği, mektupla yazıya döktüğü alanları gezerken içim buruk, ölmeden onun ve resimlerinin değeri anlaşılmadığı için de hüzünlüydüm. Küçük bir anı olsun diye kulak anahtarlık aldım ve buradan ayrıldık. Sonraki durağımız Dungeon. Korkmayı seviyorsanız tavsiye edebilirim.(Ben sevdiğim halde dışarı çıkmak istedim. ) Zamanınız çoksa ve panik atağınız yoksa gidin. Oyuncular iyi hazırlanmış ve kurgu süper. Dungeon biletini de siteden aldık. 

 

Dungeon




AMSTERDAM KANALLARI
Bir çok kanalın iç içe gözüktüğü yer

KANAL TURU
 

Zamanımız yetmediği için gidemediğimiz ama aklımızda kalan yerlerden Zaanse Schans yel değirmenleri kasabası varmış, görülesi yerlerden. Anna Frank’ ın evine de mutlaka gidin. Gün boyunca çok yorulduğumuz için gece eğlenmeye çıkamadık. Tabi bunda otelin uzak oluşunun da etkisi var. Sadece bira içmek için İce Bar’ a gitmek istedik. Fakat yer olmadığından giremedik. Rezervasyon gerekiyormuş. Bunun dışında Melkweg gece klübü de iyiymiş. Buraya da rezervasyon gerekli. 
 
Özgürlükler şehrinin en ünlü eğlence merkezi Kırmızı Fener Sokağı. (Red Light Street)
Red Light Streeti atlamamak gerek. Çok güzel bayanların cadde boyunca camekanların önünde vücutlarını teşhir ettikleri ve vücutları üzerinden para kazandıkları bu cadde muhakkak görülmesi gereken bir yer. Bölgede bir çok sex shop, randevu evi, gay bar ve özel sinemalar ve tiyatrolar bulunuyor. Cadde alabildiğine renkli ve hareketli. Sadece önerim kızların fotoğrafını çekmeyin ve Türk görürseniz konuşmayın. Bir de yanınıza uyuşturucu satıcıları gelebilir. İlgilenmediğinizi söylerseniz hemen uzaklaşırlar. Burası sabah akşam polisler tarafından korunuyor. Amsterdam' a sadece bu sokak için bile çok fazla turist gelmekteymiş. Mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Gece hayatının kalbi bu sokakta atıyor. Bunun dışında gezdiğimiz yerlerden Leidseplein küçük sevimli bir meydan. Cıvıl, cıvıl  kafelerde oturup, serinleyebilir, meydana bağlanan ara sokaklardaki restoranlarda karnınızı doyurabilirsiniz. Çiçek PazarıLeidestraat' ın en sonunda kalıyor. Birçok (eğer mevsimindeyseniz) çiçek–lale soğanı, tohumu, hediyelik eşya alabileceğiniz güzel bir pazar. Buranın elmalı turta ve krepini deneyebilirsiniz. Dam Meydanı şehrin merkezi denebilir. Tarihi binalar, alışveriş mağazaları, kafe ve restoranlar var. Manga Plaza, De Bijenkorf adlı alışveriş mağazaları burada. Peynir almak isteyenler için The Old Amsterdam merkez istasyondan Dam meydanına giderken sağda bulunan peynir cenneti, istediğiniz tüm peynirleri tadıp karar verebileceğiniz bir dükkan. Özel taze peynirleri lezzetli ve hafif aromalı yapısıyla özellikle taze meyve ve meyvemsi şaraplarla çok uyumlu. Tercihim çok daha yağlı ,en az 2 sene dinlendirilmiş parmesan tadı ve dokusunda olan inek peyniri. Mutlaka uğramalı, nefis peynirleri tadarken kendinizden geçiceksiniz. Peynirciler yerine marketleri de tercih edebilirsiniz. Burada fiyatlar daha uygun fakat aynı lezzeti bulamayabilirsiniz. Amsterdam’ ın tramway ve otobüs ağını çözebilirseniz işiniz çok kolaylaşır. Mutlaka ellnizde haritanız olsun ve gidiceniz yerleri işaretleyin. GVB sitesini indirmeyi unutmayın. Umarım paylaştıklarım gezinizde yardımcı olur. Aşağıda önemli yerleri kısaca yazdım. Bir sonraki gezimde görüşmek üzere.
Sevgiyle kalın. 
Amsterdam' da gidilecek yerler:
   DAM MEYDANI’NDA GÖRECEKLERİNİZ
·         Kraliyet Sarayı (Hollanda Kralı bazı resmi ziyaretçilerini burada kabul eder.
·         De Nieuwe Kerk (İsmi her ne kadar yeni kilise anlamına gelse de, 15. yüzyıldan kalmıştır. Hollanda Kralı Willem    Alexander hem evlilik hem de kral olurken taç giyme törenini “De Nieuwe Kerk”de gerçekleşmiştir.)
·         Ulusal Anıt (2. Dünya Savaşı kayıplarına adanmıştır.)
·         Madame Tussauds balmumu müzesi
·         Hotel Krasnapolsky binası (Amsterdam’ın en eski ve en pahalı otellerinden biridir)
   MUSEUMPLEİN BÖLGESİNDE GÖRECEKLERİNİZ


            ·            Van Gogh Müzesi

            ·            Rijks Müzesi

            ·            Stedelijk Müzesi

            ·           Het Concertgebouw

   RED LIGHT DISTRICT BÖLGESİNDE GÖRECEKLERİNİZ
·         Red Light District
·         Çin Mahallesi
·         Oudezijds Voorburgwal vb. gibi Amsterdam’ın en güzel kanalları bu bölgede bulunur
·         De Oude Kerk (Eski kilise)
·         Nieuwmarkt ve De Waag
   REMBRANDTPLEIN BÖLGESİNDE GÖRECEKLERİNİZ
·         Rembrant’ın evi
·         Rembrantplein’de bulunan Rembrant Heykeli
·         Muntplein ve yanı başında bulunan çiçek pazarı
   HET SPUI BÖLGESİNDE GÖRECEKLERİNİZ
·         Spui
·         Begijnhof
·         Kalverstraat
·         Amsterdam Müzesi

 

Çektirmeden olmazdı. J



Burada atlara çok güzel bakıyorlar. İnsana, doğaya ve 


hayvanlara saygılı ülke Hollanda.



 
Biz artık ülkemize dönüyoruz. Görüşmek üzere...






Belçika waffle' ı yemeden dönmeyin!









                    BRUGES





http://www.momondo.com.tr/
http://corendonhotels.com/corendon-vitality-hotel-amsterdam/
https://www.getyourguide.com.tr/
http://www.vangoghmuseum.com/en   
https://www.rijksmuseum.nl/  
https://vizedepartmani.com/konsoloslugu/hollanda/
http://en.gvb.nl/
http://www.iamsterdam.com/en-GB/experience/deals/i-amsterdam-city-card

3 yorum:

  1. Çok güzel yazmışsın canım kalemine saglik👍👏Benim de Amsterdam notlarım var yarım kaldı yayınlayacağım inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim. Seninkini de merakla bekliyorum. :)

      Sil
  2. Çok güzel yazmışsın canım kalemine saglik👍👏Benim de Amsterdam notlarım var yarım kaldı yayınlayacağım inşallah.

    YanıtlaSil